Kadirşinas Bir Dostun Ardından

soğuk bir kasım sabahı aldık kara haberin
seni bizden alıp giderken, Isparta dağlarına düşen
içimize dökülen gözyaşları kaldı hatıran

her şey yoluna girdi derken, göçüp gitmek kimin aklındaydı
gönlündeki yüceliğinin, toprakla buluşacağını
bilebilir miydi bunca insan, sensiz kalmayı

bir avuç toprağın aldım sen giderken
istedim ki gitmeyesin, bırakmayasın bizi sensiz
sözün bittiği yerdeyiz, çaresizlik ölümden beter

olmaz olsun cismin alıp götüren, kara haberin
olmaz olsun o kaza, 57 ocağa ateş düşüren
emanetindir gönlünün yüceliği, her dem yanımızda olan

Sönmez ÇELİK
25 Kasım 2008

Portre

hislerimin portresini zahiri olarak çizer
kendi kendime anlatmaya çalışırım
her gün yeni birşeyler ekler çıkarırım
sevdiğimin güzelliğini gönlüme çizmeye çalışırım

dolaştım şehir kasaba köy bulamadım
ama ümidimi kırmadım
belki o yanımda yakınımda
belki de onu ben göremiyorum

Sönmez ÇELİK
12.03.1993

Neredesin

gelincik çiçekleri içide gezerken
kırlarda dertsiz kedersiz koşup oynarken
severken eğilipte papatya çiçeğini
benimle olan duygularım nerdesiniz
yoksa büyüdüm de mi değiştiniz
neden terkkettiniz beni
saf duygularım
neredesiniz

Sönmez ÇELİK
1993

Beklerken

bir düş mü
hayal mi gördüm
anıları yaşarken içten
sevinç miydi keder miydi getirdiği
yüzümdeki çizgilerin masumluğuna

ne oldu sanki ellerimdeki sıcaklığa
düşlerimin ümitlerimin yarınlarına
ve beklenen sevgimin bedeline

inanmak güç gelir artık
yaşananlara
yaşanamamışlara
yaşanamayanlara

Sönmez ÇELİK
20.11.1992

İkilem

huzur verir
ezanların semada yükselen sesi
gecenin karanlığını silercesine
ve çıt çıkmaz olur
azap dolu gecelerin karanlığında
söken şafakla
dolur boşalır gözlerim
sevgi nefret ikilemine

Sönmez ÇELİK
1994

Yazısız

uzakta sönen bir yıldız
rüzgârın aydınlığı
sonra ıslak bir nefes
bir-iki bir-iki hep bir-iki
iki çift lamba yürüyen dünya
ve tekerlekler

acı acı
işte dönüyorlar
geldikleri gibi
bir-iki bir-iki hep bir-iki
dönüyorlar işte yalnız yazısız

Sönmez ÇELİK
1993

Çocuk Kaldım

ne bir ses ne de bir haber
gelmiyor artık senden
öylece kala kaldım hasretinle ben
bir yabancı selamı ile hüzünlere daldım
kendi ellerimle ben beni kederlere saldım
sonunda bir oyuncak kara sevda aldım
yani hiç de büyüyemedim
biraz öyle çocuk kaldım

Sönmez ÇELİK
1993

Sen

sen/
her güzelden güzellikten
ipekten yapılmış bir çiçek
şu göçmenler yurdunda

sen/
akan suları buruşturan çakıl taşları
büyüleyici hayallerin gerçek dünyası
ölümler taç olur başında

sen/
seven gönlümde
yıllar yılı sürüp giden
bir tutsaklığın damıttığı
dilime dolanan eşsiz ezgiler

sen/
mutluluğun sembolü
hasreti ellerimde ufalanan
sevdikçe kat kat açılan karanfil
ağlarsın uzayıp giden gecelerde
büyüyüp küçülen ellerinde kaybolan düşüncelerde

sen/
çocukluğumun bana anımsattığı
zaman avuçlarımızdan kayıp gidiyor
ve korkunun ördüğü duvarlar arkasında
herşey bir anda tepetakla herşey yüzüstü

sen/
döndüren dünyanın başını sevgiden yana
bir şafakta buluşmak üzere at bir adım
yüreklerde acıyla yankılanan

Sönmez ÇELİK
1994

İki Gönül

Nasıl da kandırıldık yılları yılı
farkına varmadan
heder olup gitti bir kesit
gençlik zamanlarından

İçten içe kırılmış gönül bir yanda
yalanlarla vefazlılığı kanıtlanmış
yanlış adımlar atan diğer yanda
ve ayrıksı sevgileri parmaklıklar ardında

Lime lime parçalanır
iki ayrı diyarda gönüller
ölüm gayri dönülmez değil ki yollar
varsın olsun olanlar

Üşüşse de etrafa aç kurtlar
yalan dolanla yürümez ki sevdalar
gönül fermanı yazmış yazısını
yüceltir sevdamızı bizle uğraşanlar

Fısıldar içimizdeki çocuk
gecikmiş sevgi kırılmış gönül her şeyi
arife tarif gerekmez
kabul edelim artık aynalardaki gerçeği

Eşiğindeyiz uçurumun
ya ileri ya geri
kaybedecek neyimiz kaldı
eğrisiyle doğrusuyla atalım bir adım ileri


Rüyada gözler inanmaz şimdi
biraz geç kaldık
gerçek dost
ve insanın ikinci kendisi

Sönmez ÇELİK
1991

Mektup

ümitlerimde
gönlümde
hayalimde yaşattığım
günler vardı
senin için
sevgim için
haberin var mı
bir bilsen nasıl isterdim
ellerini tutmak
gülen gözlerine bakmak
sıcaklığını hissetmek
ve sevgini sonsuza kadar yaşamak
kaç geceler uykusuz
sokaklarda çaresiz
gece karanlığında
ağaçlar arasından kesik kesik sızan
sokak lambalarının kırmızı yeşil ışığında
seni sevgini düşündüm
seninle sabahladım

sanma ki bu sevgiye ihanet ettim
seni sevmedim
sevdim hem de ölesiye
delicesine ahmakça

güzel gördüm aldanmadım
sevdanı ihanetlere boğmadım
güzeller arasında
sevdalar ülkesinde
yine de sen vardın
aklımda gönlümde ruhumda

sevgin çıkmadı aklımdan
özledim hasretini çektim
herşeye rağmen
yapa yalnızım odamda
bir çit bile yok
ben sessiz eşyalarda öyle
yükseldi sigaramın dumanı dağılarak
sevdalı yalnız gecelerde
eserken açık penceremden rüzgar
param parça düşüncem
ve üşüdüm
sabahı olmayan gecelerde
seni düşünürken

uykusuz kaldım aç kaldım
açık penceremden izleyerek yıldızları
kağıt kalem kitaplar
ve sana olan sevdam
yok başka birşeyim
herşeye rağmen yine de
çıkmadı sevdan aklımdan

bir resmin vardı cebimde
bakar hayaller kurardım
sever okşardım
birgün geldi eşlik etti resmin
sigaramın dağılarak yükselen dumanına

artık sen ayrı ben yarı yerlerde
farklı dünyaların insanlarıyız
ve şimdi seni unutmuş
unutmasa bile aramayan biriyim
senin kapatamadığın
belki de kapatmak istemediğin yarayı
saran ilaçlayan bulunur elbet

unuttuğumu iddia etmiyorum
ancak seni değil
bütün herşeyimle bağlandığım
tertemiz sevdamı

Sönmez ÇELİK
Ağustos, 1992